tencere

tencere
[te’ncere]
is. 锅, 沙锅: \tencere havayici 一种草本的调味品 \tencere kebabı 焖肉 \tencereyi ocağa koymak 把锅放到灶上 Bir oturuşta bir tencere yemeği kıvırdı. 这么一会儿功夫, 她就做好了一锅饭。
◇ \tencerede pişirip kapağında yemek 在生活上感到满足, 生活得十分节俭 \tenceresi kaynarken, maymunu oynarken 日子还过得去的时候
◆ Tencere dibin kara, seninki benden kara. 你的底子比我的还要黑(你还不如我)。Tencere tava, herkeste bir hava. 各行其事, 意见不一。Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. 臭味相投, 同流合污。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • tencere — is., Ar. tancara İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler tencere yemeği düdüklü tencere Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tencere dibin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tencere yemeği — is. Sulu yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tencere dibin kara, seninki benden kara — kötülük, kusur yönünden sen benden daha betersin anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tencere tava, herkeste bir hava — herkesin kendi bildiği gibi davranarak ortada düşünce birliği kalmadığını anlatmak için söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş — hoşa gitmeyen herhangi bir nitelik yönünden birbiriyle benzeşen iki kişi bir araya gelmiş anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düdüklü tencere — is. Buhar basıncından yararlanarak yemeği çabuk ve sağlıklı olarak pişiren bir tür metal tencere, düdüklü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çencire — tencere …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • çincere — tencere …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • guşane — tencere …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • esiç — tencere, çömlek I, 52, 166, 223, 248, 258, 313, 323, 327, 357, 409, 411, 514, 518; II, 12, 72, 78, 178. 201, 253, 3 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • esc — tencere, kazan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”